KADER
Rad / 11. Onun önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu koruyan  takipçiler (melekler) vardır. Bir toplum kendilerindeki özellikleri  değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir  topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey  yoktur. Onların Allah'tan başka yardımcıları da yoktur.
اَ
Furkan / 2. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O bir çocuk  edinmemiştir,mülkünde ortağı yoktur .Her şeyi yaratmış, ona ölçü , biçim  ve düzen vermiştir.
Kamer / 49. Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.
Talak / 3.Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse  O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey  için bir ölçü koymuştur.
وَالَّذى قَدَّرَ فَهَدىÂ’la / 3. Takdir edip yol gösteren,
HADİS...
* Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm buyurdular ki:     "Kul, hayrıyla, şerriyle kadere inanmadıkça,  kendine (hayır ve şerden) isabet edecek şeyi atlatamayacağını, (hayır  ve şerden) kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bilmedikçe iman etmiş  olmaz."  
* Ubâde İbnu's-Sâmit radıyallahu anh oğluna ölümü sırasında demiştir ki:  "Oğulcuğum, başına gelecek olan şeyin asla atlatılamayacağını,  kaçırdıklarını da yakalayamayacağını bilmedikçe sen, imannın hakikatının  tadını asla bulamazsın. Zira ben, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın  şöyle söylediğini işittim:     "Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.  Kalemi yarattı ve: "Kıyamete kadar olacak şeylerin miktarlarını yaz!"  dedi."     "Oğulcuğum, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan şunu da  işittim:     "Kim bu inanç dışında olarak ölürse benden değildir." 
* İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah  aleyhissalâtu vesselâm, elinde iki kitap olduğu halde yanımıza geldi ve:      "Bu iki kitap nedir biliyor musunuz?" buyurdular. Cevaben:      "Hayır, ey Allah'ın Resûlü! bilmiyoruz. Ancak bildirmenizi  istiyoruz!"  dedik. Bunun üzerine sağ elindekini göstererek:     "Bu Rabbülâlemin'den  (gelmiş) bir kitaptır. İçerisinde cennet ehlinin isimleri mevcuttur.  Hatta onların babalarının ve kabilelerinin isimler de mevcuttur ve  sonunda da icmal yapmıştır. Bunlara asla ne ilave yapılır, ne de  onlardan eksiltmeye yer verilir. Hiç değişmeden ebedi olarak sabit  kalır" buyurdular. Sonra sol elindekini göstererek:     
"Bu da Rabbülâlemin'den bir kitaptır. Bunun içinde de ateş ehlinin  isimleri, onların atalarının isimleri ve kabilelerinin isimleri vardır.  En sonda da icmâllerini yapmıştır. Bunlara asla ne ziyade yapılır, ne de  eksiltmeye yer verilir!" buyurdular. 
Ashabı sordu:     "Öyleyse ey Allah'ın Resûlü, niye amel ediliyor? Madem  ki her şey önceden olmuş bitmiş, yazılmış ve artık yazma işinden fariğ  olunmuş (bir daha yapma gayreti de niye)?"     Resûlullah şu cevabı  verdi:     "Siz amelinizle doğruyu ve istikameti arayın! İtidali  koruyun, Zira, cennetlik olan kimsenin ameli, cennet ehlinin ameliyle  sonlanır; (daha önce) ne çeşit amel yapmış olursa olsun. Keza  cehennemlik olanın ameli de cehennem ehlinin ameliyle sonlanır, hangi  çeşit amel ile amel etmiş olursa olsun!"     Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm, sonra elindeki kitapları atıp, elleriyle işaret ederek dedi  ki:     "Rabbiniz kullardan artık fariğ oldu, bir kısmı cennetlik, bir  kısmı da cehennemliktir."  
* Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Biz bir cenaze vesilesiyle  Baki'u'l-Ğarkad'da idik. Derken yanımıza Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm çıkageldi ve oturdu. Biz de etrafında (halka yapıp) oturduk.  Elinde bir çubuk vardı. Çubuğuyla yere birşeyler çizmeye başladı. Sonra:      "Sizden kimse yok ki, şu anda cennet veya cehennemdeki yeri  yazılmamış olsun!" buyurdular. Cemaat:     "Ey Allah'ın Resûlü, dedi.  Öyleyse hakkımızda yazılana itimad edip ona dayanmayalım mı?"      "Çalışın, buyurdular. Herkes kendisi için yaratılmış olana erecektir.  Cennetlik olanlar, saadet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır.  Şekâvet ehli olanlar da şekâvet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır!"      Sonra şu ayeti tilavet buyurdular. (Mealen): "Kim bağışta bulunur,  günahtan kaçınır ve dinin en güzelini tasdik ederse, biz de ona hayır ve  kolaylık yolunu kolaylaştırırız" (Leyl 5-7).  
* Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Süraka İbnu Malik İbnu Cu'şem  radıyallahu anh gelerek sordu:     "Ey Allah'ın Resûlü! Bize dinimizi  açıkla. Sanki yeni yaratılmış gibiyiz. Şimdi amel ne husustadır:  Kalemlerin kuruduğu, miktarların kesinleştiği şeylerde mi, yoksa  istikbale ait şeylerde mi çalışacağız?"     "Hayır (istikbale ait  şeylerde değil). Bilakis kalemlerin kuruduğu, miktarların cereyan ettiği  (kesinleştiği) hususta!" buyurdular. Sürâka tekrar:     "Öyleyse niye  amel edelim (boşa zahmet çekelim)?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:    "Çalışın! Herkes yaratıldığı şeye erecektir! Herkes, (yazıldığı)  ameliyle amil olacaktır!" buyurdular."  
* İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Sâdık ve Masdûk olan  Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:     "Sizden birinin  yaratılışı, annesinin karnında kırk günde cem olur. Sonra bu kadar  müddetle "alaka" olur. Sonra bu kadar müddette "mudga" olur. Sonra Allah  bir meleği dört kelimeyle gönderir: (Bu melek) rızkını, ecelini,  amelini, şaki veya said olacağını yazar, sonra ona ruh üflenir.  Kendinden başka ilah olmayan zâta yemin olsun, sizden biri, (hayatı  boyunca) cennet ehlinin ameliyle amel eder. Öyle ki, kendisiyle cennet  arasında bir zirâlık mesafe kaldığı zaman ona yazısı galebe çalar ve  cehennem ehlinin ameliyle amel ederek cehenneme girer. Aynı şekilde  sizden biri (hayatı boyunca) cehennem ehlinin amelini işler. Kendisiyle  cehennem arasında bir ziralık mesafe kalınca yazısı ona galebe çalar ve  cennet ehlinin amelini işleyerek cennete girer."      
Rezin şu ziyadede bulundu: "(Resûlullah) şunu da buyurdular: "Nutfe  düştü mü, kırk gün rahimde uçar. Sonra kırk günde alaka olur. Sonra  kırkgünde mudga olur. Bir nefis olarak yaratılma safhasına gelince,  Allah onu tasfir edecek (şekillendirecek) bir melek gönderir. Melek iki  parmağının arasında toprak olduğu halde gelir. Onu mudgaya karıştırır.  Sonra onu yoğurur, sonra da emredildiği üzere onu tasvir eder."
* Âmr İbnu Vasıla anlatıyor: "Abdullah İbnu Mes'ûd radıyallahu anh'ı  dinledim. Demişti ki: "Şakî, annesinin karnında iken şaki olandır. Said  de başkasından ibret alandır." (Bunu işittikten sonra) Resûlullah  aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabından Huzeyfe denen zata uğradı ve İbnu  Mes'ud'un söylediğini anlattı ve sordu:     "Kişi amelsiz nasıl şakî  olur?" Huzeyfe radıyallahu anh:     "Buna hayret mi ediyorsun? Ben  Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim:"      "Nutfenin (rahme düşmesinden sonra) kırkiki gece geçti mi, Allah ona bir  melek gönderir (ve onun vasıtasıyla) nutfeyi şekillendirir; işitmesini,  görmesini, derisini, etini, kemiğini yaratır. Sonra melek sorar:      "Ey Rabbim! Bu erkek mi, dişi mi?" Rabbin dilediğini hükmeder, melek de  yazar. Sonra sorar:     "Ey Rabbim! Eceli nedir?" Rabbin dilediğini  hükmeder, melek de yazar. Tekrar sorar:     "Ey Rabbim! Rızkı nedir?"  Rabbin dilediğini hükmeder, melek de yazar. Sonra melek elinde sahife  olduğu halde çıkar. Artık buna ne bir şey ilave eder ne de eksilir."  
* İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm (bir gün) aramızda doğrulup:     "(Hastalık nev'inden) hiçbir  şey hiçbir şeye sirayet etmez!" buyurmuşlardı ki bir bedevi:    "Ey  Allah'ın Resûlü! Nasıl olur? Bir deve sürüsüne, kuyruğu ile haşefesini  uyuzlamış bir deve gelince hepsini uyuzlu yapar!" dedi. Aleyhissalatu  vesselâm:     "Pekalâ, birincisini kim uyuzladı? Ne sirayet, ne safer  (inancınızda hakikat) vardır. Şurası muhakkak ki, Allah her nefsi  yaratmış, onun hayatını, ölümünü, rızkını ve uğrayacağı musibetlerini  yazmıştır."  
* Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm  (bir gün):     "Allah Teâla hazretleri bir kulun hayrını diledi mi onu  istimal eder!" buyurmuştu. Kendisine: "Onu nasıl istimal eder?" diye  soruldu.     "Ölümden önce salih amel işlemede muvaffak kılar!"  buyurdu."  
* Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm buyurdular ki:     "Kişi vardır, uzun müddet cennet ehlinin  amelini işler, sonra da ameli cehennem ehlinin ameliyle hitam bulur.  Yine kişi vardır, uzun müddet cehennem ehlinin ameliyle amel eder de  sonunda cennet ehlinin ameliyle hitam bulur."  
* İbnu Amr İbni'l-Âs radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah  aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:     "Allah (cin ve ins dahil)  mahlukatını bir karanlık içinde yarattı. Sonra üzerlerine kendi nurundan  serpti. Bu nur, kimlere isabet ettiyse hidayeti buldular, kimlere de  isabet etmediyse sapıttılar. Bu sebeple diyorum ki: "Kalem, Allah  Teâla'nın ilmi hususunda kurumuştur."  
* Sa'd İbnu Ebî Vakkâs radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah   aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:    "Ademoğlunun saadet  (sebepleri)nden biri de Allah Teâla'nın hükmettiğine rıza göstermesidir.  Şekâvet (sebepleri)nden biri de Allah Teâla'ya istihareyi  terketmesidir. Keza şekâvet (sebepleri) nden bir diğeri de Allah'ın  hükmettiğine razı olmamasıdır."  
* Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu  vesselâm buyurdular ki:      "Kuvvetli mü'min, Allah nazarında zayıf  mü'minden daha sevgili ve daha hayırlıdır. Aslında her ikisinde de bir  hayır vardır. Sana faydalı olan şeye karşı gayret göster. Allah'tan  yardım dile, acz izhar etme. Bir musibet başına gelirse: "Eğer şöyle  yapsaydım bu başıma gelmezdi!" deme. "Allah takdir etmiştir. Onun  dilediği olur!" de! Zira "eğer" kelimesi şeytan işine kapı açar."
Blog Arşivi
- 
        ▼ 
      
2011
(29)
- 
        ▼ 
      
Ocak
(29)
- ALLAH'A DUA ETMEK
 - Kanûnî’nin Pîrleri veya ‘İhtişâm’ın Manevî Yüzü
 - İnsan Beyninin Enterasan Özellikleri
 - İDRİS ALEYHİSSLÂM
 - Kader hakkında
 - İsimlerse harlerin gizemi
 - Yeni Yahudi düzeni ve Tevrat Müslümanları
 - KURAN’DA TARİF EDİLEN DECCAL KARAKTERİ
 - DECCAL’IN ORTAYA ÇIKIŞI
 - ORİON GİZEMİ VE PİRAMİTLER
 - KISACA MAYALAR
 - 2012 FİLMİ
 - KIYAMET MELEKLERİ(LEGİON): İblis'in Yalanları!
 - KURANDA ŞEYTAN
 - NUH'UN GEMİSİ'NİN SON RIHTIMI
 - "TEVHİD", PUTPERESTLİĞE NASIL DÖNÜŞÜYOR?
 - İBRAHİM KAVMİ VE NEMRUT(NARAM-SİN
 - KUTSAL KİTAPLARA GÖRE KIYAMET ALAMETLERİ
 - ZÜLKARNEYN KİMDİR?. 3 .. 32 ZÜLKARNEYN KİMDİR? R...
 - ESMA ÜL HÜSNA
 - ŞEYTANIN HİLELERİ Muhyiddin’i Arabî
 - hayırlı hayırsız işler için gün ve saatleri;
 - Hadisler
 - nefs
 - Ladikli Hacı Ahmet Ağadan Kıssalar-5
 - Ladikli Hacı Ahmet Ağadan Kıssalar-4
 - Ladikli Hacı Ahmet Ağadan Kıssalar-3
 - Ladikli Hacı Ahmet Ağadan Kıssalar-2
 - Ladikli Hacı Ahmet Ağadan Kıssalar
 
 
 - 
        ▼ 
      
Ocak
(29)
 
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
19 Ocak 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder