Şimdiye  kadar sitemizde yorumlarını okuduğunuz İblis imzalı filmlerin birçoğunun amacı,  insanlığın bilincini manipule etmek ve insanlığın ipini ele geçirmek için  gerekli şeytani tohumları zihinlere ekmektir. Bir kısmında ise İblis, geçmişten  kalan kuyruk acıları ve kızgınlıklarının bir nevi intikamını almaya çalışmakta  veya Rabb'ine isyanını haklı göstermek için yırtınmaktadır.
Türkiye'de Kıyamet  Melekleri ismiyle gösterilen ''Legion'' isimli film ise, İblis'in bu intikam ve  haklılık hayalleri dizisine bir yenisini ekliyor. Basit bir mantıkla sapan İblis,  çok beğendiği küçük aklıyla Mikail ismini kullanarak, filmde kendisini  insanlığın kurtarıcısı  yaparken, Cebrail'i de insanların düşmanı olarak  gösteriyor. Zihnen sakat olan İblis, geçmişten beri bu ve benzer filmlerde, hem Başmelek Mikail rolünü çalıyor hem de Cebrail'e karşı olan kinini kusuyor.
Bu   filmin yönetmenliğini Scott Charles Stewart, senaryo yazarlığını da,  Scott Charles  Stewart ve Peter Schinks yapmıştır. Yönetmen, Legion filminden sonra;   tahrip olmuş bir dünyayı, insanlar ile vampirler arasındaki  savaşı ve kiliseye karşı gelen bir papazın bu savaştaki rolünü konu edinen "Priest" adlı bir başka şeytani filmin de yönetmenliğini yapmıştır. 
Film, Mikail'in arkasına saklanan İblis ile Cebrail arasındaki bir savaşı; yani İblis'in gerçekleri saptırmasını konu almaktadır. Filmde Cebrail, Allah'tan gelen emirleri  sorgulamaksızın-eksiksiz yerine getirirken;   İblis, mantık yaparak kendi başına buyruk hareket etmektedir. Bu mantığına kılıf  olarak da ''insan sevgisi'' yalanını kullanmaktadır. Filme göre İblis, hâşâ  Allah'tan  daha düşünceli ve sevgi doludur. Sözde insanlığı ve onun geleceğini  daha  çok düşünmektedir ve hatta bu yolda kendisini bile feda  etmektedir. Ne  ironiktir ki, insanlığı felakete sürükleyen ve ondan  intikam peşinde olan İblis,  kendisine biçtiği kurtarıcı(!) rollerle  çocuk akıllıları kandırmayı başarmaktadır. 
New Age şeytani dinleriyle  insanlığa, melek olma  yalanlarını ve Başmelek  Mikail olduğu palavrasını pazarlayan İblis, bu çoklu oyununda, düşük akıllıları hedef seçmiştir.  Filmin  kısa bir özetini verdikten sonra bu filmdeki şeytani yalanlara ve  tuzaklara  işaret edeceğiz.
 FİLMİN ÖZETİFilm, yerleşim yerinden uzak, ıssız bir yerde, bir yol üstü lokantasında geçer. Bir anda televizyon ve radyo yayınları bozulur; telefonlar kesilir. Kendileri için nelerin yaklaşmakta olduğundan habersiz bir şekilde bekleyen bir avuç insan, bunun belki de bir deprem ya da terörist saldırısı olduğunu düşünmeye başlar. Lokantada çalışanlar ve birkaç yolcu; olan bitenden habersiz bir şekilde işlerine devam etmektedirler.
Bu sırada güya Allah, insanları helak etmek için meleklerini gönderir, melekler insanların içine girerek insanlığın son umudu olan bebeği öldürecektir(!) ve onunla birlikte helak başlayacaktır. Bir sinek bulutu, bir avuç insanı lokantaya sığınmak zorunda bırakır. Büyük bir korku ve telaş yaşanırken, lokantaya bir yabancı gelir. Bu yabancı güya dört büyük melekten biri olan Mikail'dir(!) Görevi; lokantada çalışan ve hamile olan kadının bebeğini korumaktır. Bebek, insanlığın son umududur(!) İnsanlığın geleceği, bebeğin yaşamasına bağlıdır(!) Bu bebeği kime karşı koruyacaktır? Tanrı'nın Başmeleği Cebrail ve onun melekler ordusuna karşı.
FİLMİN ANALİZİ
1) Filmde insanlığa olan ümidini kaybetmediğini söyleyen  aslında kendisi ümitsiz olan İblis, kendisini Mikail olarak lanse ediyor. Günümüzde "New  Age Lego Dini"ni savunan Illuminati, ışık işçileri(Şeytan'ın işçileri) ve medyumlar(şeytanların elçileri) de, Başmelek Mikail postuna bürünen İblis tarafından yönetiliyor.  Başmelek Mikail'in Rabbi'ne bağlılığını istismar eden İblis, bakın nasıl kendi isyanını örtüyor:
''Tanrı….Sizin türünüzün, O'nun sevgili kulları olacağınızı  emrettiğinde….Cennette ilk önce  boyun eğen bendim.''
Başmelek Mikail için elbette doğru bir söz. Ancak onun isminin arkasına saklanan İblis, ilk isyan eden ve kovulan birisi olarak yalan söylüyor. Ancak İblis'in temel özelliği, herkesin gözünün içine bakarak yalan söylemesi, hakla batılı yer değiştirmesidir. İşte Sonsuz Yüce Allah'ın insanlığa bildirisi:
''Biz  meleklere,  'Adem'e secde edin!' dediğimiz zaman; İblis müstesna, secde  ettiler. (İblis)  diretti ve büyüklenmek istedi ve kafirlerden oldu.''[BAKARA(2)/34] 
Öncelikle  şu tespiti yapalım. Mikail ve Cebrail dört büyük meleklerdendir. Yani Mela-i  Ala'dan'dır. Bu melekler, Allah'ın  üstün yeteneklerle donattığı üst  boyutlu varlıklardır. Görevleri belirlenmiş olup; Allah'a karşı tam bir itaat  bilinciyle hareket ederler. Verilen emirleri yerine getirmekten biran bile geri  durmazlar.
 "Muhakkak senin  Rabb'in yanında olanlar(melekler), O’na ibadetten büyüklenmezler; O'nu tesbih  ederler ve O'na secde ederler." [ARAF(7)/206]
                Durum  bu kadar açık ve net ortadayken, Mikail isminin arkasına saklanan İblis ne diyor? 
''Hayır, artık kendi emirlerime  uyuyorum!''
 Lanetli İblis, utanmadan Mikail'in ismini ve saflığını kendi iğrenç, aldatıcı emellerine alet ediyor. Ve böylece filmi izleyen bilgisiz, cahil ve Kur'an'dan habersiz gençliğin şuuraltını adeta dinamitliyor. Bir taraftan insanlığa, diğer taraftan da Allah'a,  Cebrail'e, Mikail'e düşmanlığını; bir takım maskeler arkasına saklanarak   sürdürüyor. Allah da böyle olanlara şöyle sesleniyor:
''Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise artık şüphesiz Allah da kâfirlerin düşmanıdır.'' [BAKARA(2)/98]
''Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise artık şüphesiz Allah da kâfirlerin düşmanıdır.'' [BAKARA(2)/98]
Kendisini Başmelek Mikail olarak tanıtan alçak iblis!  |                  
2) İblis, bütün  insanlığı cehenneme sürükleme arzusunda olduğu halde, ''insanlığa duyduğu sevgi  nedeniyle Allah'a itaat etmediği'' yalanını uyduruyor. Cebrail'e olan düşmanlığının nedeni de çok iyi anlaşılıyor: 
''Sen, hep O'nun(Allah'ın) emirlerini  yerine getirmede gönüllü oldun.''
Sonsuz Yüce sıfatlara sahip Allah'ın emrinde olan meleklerin, O'na itaat etmemesi düşünülemez. Ancak İblis burada şuursuz izleyicileri iki makas arasına alıyor. Güya Mikail şapkalı İblis, çocuğun ve insanlığın öldürülmesi emrine  karşı  çıkıyor. Gerçekte insanlığı, ileride Mesih-i Deccal olacak bir çocuğa teslim ederek helakını hazırlamak istiyor. 
3) Cebrail(!): "(Emri) Sorguluyor musun?" Mikail(!):  "Kendimi sorguluyorum." "Sen de aynısını yapmalısın." "İnsanlar   yaratıldığından bu yana Tanrı onları sevmememizi istedi." "Buna engel   olamıyorum."
Meleklerin  kendilerine verilen bir emri sorgulama yetkisi nasıl olabilir. Yazar, şark  kurnazlığı yaparak Mikail'e(!): "Kendimi sorguluyorum" dedirttiriyor. Yetmiyor, Cebrail'e de bunu öneriyor. Bu da yetmiyor itaatsizliğin nedenini; içindeki "insan sevgisi" olarak gösteriyor. Bunun da sorumlusu Tanrı, çünkü onları  sevmememizi istedi diyerek, meleğin bile merhamet ve sevgi yüzünden Tanrı'ya asi  olduğu, bunu göze alabildiği yalanını savuruyor. İblis, bu yalanıyla birkaç şeyi bir  arada yapmak istiyor: 
Birincisi, kendi düşüş ve asiliğine gerçekte Adem'e(insana) düşmanlığının sebep olduğunu unutturmaya çalışıyor.
İkincisi ise; insanları ne kadar sevdiği palavrasını utanmadan-arsızca tekrarlıyor. Bu klasik yalanını tekrarlayarak; insanları Allah'a isyan etmeye çağırıyor.
Birincisi, kendi düşüş ve asiliğine gerçekte Adem'e(insana) düşmanlığının sebep olduğunu unutturmaya çalışıyor.
İkincisi ise; insanları ne kadar sevdiği palavrasını utanmadan-arsızca tekrarlıyor. Bu klasik yalanını tekrarlayarak; insanları Allah'a isyan etmeye çağırıyor.
Mikail postuna bürünen İblis'in insanlarla konuşmalarına yakından bakalım:
"Tanrı insanoğluna… bir tufan gönderdi."
"Şimdi de dışarıdakileri gönderdi."
"Şimdi de dışarıdakileri gönderdi."
İnsanlık tarihi boyunca  çeşitli medeniyetler zaman zaman ortaya çıkmış ve yok olmuştur.                Allah,   rahmet sıfatının bir sonucu olarak toplumlara insanoğlunun başlangıçta  verdiği  sözü hatırlatacak uyarıcı, korkutucu ve müjdeleyici rahmet  elçilerini gönderir.  İnsanların verdikleri sözü hatırlamaları için süre  tanır ve uyanmaları için  bazı belalara uğratır.                Ancak toplumun düşmanlığının  artarak; "ya bizim dinimize  dönersin, ya  yurdumuzu terkedersin, ya da seni taşlarız-öldürürüz"  tehdidiyle  karşılaşan elçiler, Rabb'ine sığınarak,  aczini ifade eder ve yardım ister. Bunun  üzerine, "Allah'ın vaadi"  gereğince elçiler ve ona tabi olan müminlerin, kavimlerini  terkedip-hicret etmeleri emredilir.  Geride kalan sapkın kavim helak  edilir.
Kur'an, kavimlere gönderilen  elçiler, bu elçilerin çağrıları, kavimlerinin cevapları, Allah'ın, bu kavimleri  nasıl ve neyle helak ettiğiyle ilgili, sayısız ayetler ve açıklamalarla  doludur. Bunu çok iyi bilen İblis, iftiralarla önce Nuh tufanına atıf yapıyor ve "yaklaşansaat"te beklenen "helak"ı da  basit bir intikam gibi göstermeye çalışıyor. İblis, ağzından baklayı çıkarıyor, yaşamasını istediği bebek için şöyle diyor: 
"Bir şans var."
"Dünyanın karanlıktan kurtulmasına liderlik etme şansı."
Böylece İblis, filmde; doğum yapacak kadını Meryem, doğacak çocuğuda insanlığın kurtuluşuna vesile olacak Mesih (İsa)'ya benzetmeye çalışmış. Şeytan imzalı filmlerin çoğunda işlendiği gibi bu çocuk Deccal'dir. Tıpkı İblis'in Başmelek Mikail olarak kendisini pazarlaması gibi Deccal olacak çocuğu da; Mesih İsa olarak pazarlanmaktadır.
              Filimin  sonuç bölümü de  oldukça manidar bir şekilde düşünülmüş. Dik bir yamaçtan  çıkılınca  karşılarında kuzeyden güneye bir hat çizen bir ırmak. Irmağın solunda   tatlı bir tepeye oturmuş yerleşim yeri. Ve yapılan konuşmalara bakınca  da  şu çağrışımlar yapılıyor: 
Yerleşim yeri Kudüs, yanında akan ırmak: Erden. Çocuk: Mesih.  Yanındakiler: Meryem, Yusuf. Cahilleri kandırmak için ucuz bir  seneryo...
Yalancı İblis, Mikail'e iftira ederek; Mikail'in ağzından Allah'a karşı iftiralar ve saygısız salyalar akıtıyor.
Bakın gerçek senaryo yazarı İblis, kukla senariste neler yazdırmış:
Bakın gerçek senaryo yazarı İblis, kukla senariste neler yazdırmış:
"O(Tanrı), güvenini  kaybetti, ben(Mikail şapkalı İblis) kaybetmedim." Hadi ordan köpek yalancı!..                İblis, küçük beyinlerle oynamaya devam ediyor:
 "Ama gelecek  henüz yazılmadı."  "Çocuk yaşadığı  sürece, hala umut var demektir."
Sanki Allah'a rağmen bir iş yapabilirmiş, Allah'ın Planı'nı değiştirebilirmiş gibi cahilleri kandırmaya çabalıyor.               
Cin-şeytanların girdikleri vampir formunu, Allah adına saldıran meleklermiş gibi göstererek; adi yalanlarında yeni rekorlar kırıyor. Ve kendi saldırı yöntemlerini Allah'a aitmiş gibi göstererek sirkatini söylüyor:
Cin-şeytanların girdikleri vampir formunu, Allah adına saldıran meleklermiş gibi göstererek; adi yalanlarında yeni rekorlar kırıyor. Ve kendi saldırı yöntemlerini Allah'a aitmiş gibi göstererek sirkatini söylüyor:
"Bu bir imha hareketidir.   Dışarıdakiler sadece bir araçtır, ele geçirilenler en zayıf iradeli  olanlardır  ve en kolay dönüşenlerdir."
İblis'in ordusu, "yaklaşansaat"te  işte bu yöntemlerle                insanlara  saldırıp ele  geçirecektir. Ancak profesyonel münafık, yaldızlı laflarla kinini, sevgi  edebiyatının arkasında gizliyor;  yalanlara devam ederek insanları  zayıf noktalarından vuruyor. Yetmiyor birde alacaklı durumuna geçerek  sitem ediyor ve kutsal kitapların arkasındaki vahye düşmanlığını  saklayamıyor:
"İnsanlığa  karşı…saygım, umudum henüz bitmedi. Ama bu lütfu ayaklar altına aldığınızı  izledim."
"Toz toprak ve kutsal kitaplardaki kelamlar yüzünden savaştınız."
SONUÇ
              1) Senaryonun gerçek yazarı elbette İblis. İnsan senariste dayanarak; insanlığı aldatmaya yönelik "aldatıcı  mesajlarını"  bu basit filmde de vermekten geri durmamış. Filmde herşey basit ve  uyduruk. Amaç bol bol yalanları pazarlamak..Gaflet ve cehalet içerisinde  bocalayan; gerçek vahiyden yüz çevirmiş ve şeytanların yemlerini yutmuş  olanları avlamak.
2) Her zamanki gibi Allah'a ve O'nun meleklerine düşmanlık, iftira ve Hakla-Batılı karıştırma; bu seneryoda da şeytanca sergilenmiş. 
3) İnsanlık, sevgi,  kardeşlik edebiyatıyla bir kurtarıcı profili çizme ya da sunma. Bu  profili çizilen kimse, ya kurtarıcı bir liderdir, ya da kurtarıcı olacak  bir çocuktur. Burada da kurtarılan bir çocuk, ilerde insanlığın kurtarıcısı mesih(!) olacaktır. Tabii ki bu İblis'in, insanlığın önüne çıkarmak için uygun koşulları beklediği Deccal'dir. İblis-Yahudi karışımı Deccal!
 4) İblis,  insanın ve "insanlık tarihinin yaşlı kurdu"  olarak; insanları nerelerinden yakalayacağını çok iyi bilmekte; altını  imzaladığı filmlerde bu konuları işlemektedir. Böylece insanlığı, zayıf   yerlerinden yakalamasını  bilmiş, yaldızlı sözler ve kelimelerle onları  etkilemiştir. Bu filmde de gerçek niyetini,  "sevgi, kardeşlik,  insanlığa saygı, insanlara beslenen umud" gibi yaldızlı kelimelerin  arkasında saklamıştır.               Nefret  ve kin duyduğu insanoğluna, "sizi seviyoruz!"  diyebilecek kadar iğrenç bir yalan ustası olduğunu defaatle kanıtlamıştır.              
Muhakkak  Allah'ın vaadi hak, İblis'in sözleri ise yerine gelemeyecek fos yalanlardır. İblis'in planları, Allah'ın planı içindedir ve hüsrana uğramaya mahkumdur. İblis ve hizb-i şeytan istemese de, Allah'ın vaadi mutlaka yerine gelecektir.
"Ey insanlar, Arz'da olan helal ve temiz   şeylerden yiyin. Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Muhakkak o, sizin  için  apaçık bir düşmandır."
"Muhakkak o(İblis), size, kötülüğü, fahşayı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder." [BAKARA(2)/168-169]
"Senden(İblis'ten) olanları ve onlardan sana tabi olanları, toptan elbette cehenneme dolduracağım." [SAD(38)/85]
"Muhakkak o(İblis), size, kötülüğü, fahşayı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder." [BAKARA(2)/168-169]
"Senden(İblis'ten) olanları ve onlardan sana tabi olanları, toptan elbette cehenneme dolduracağım." [SAD(38)/85]
Kaynaklar:
1) Kuran-ı Kerim
2) sonypictures.com
3) imdb.com
4) en.wikipedia.org
5) sinematurk.com
1) Kuran-ı Kerim
2) sonypictures.com
3) imdb.com
4) en.wikipedia.org
5) sinematurk.com
1 yorum:
Yorum Gönder